Eylül ayında, Amerika’daki
İntiharı Önleme Haftası çerçevesinde Dr. Dain Heer’in mindbodygreen.com
sitesinde yayınlanan bu yazısı okuyan herkese dokunacak. Çünkü hepimiz
hayatımınızın bir döneminde bir şekilde depresyonu yaşamışızdır ve eyleme
geçmeyecek olsak bile ihtihar fikri aklımızdan geçmiştir.
Access
Consciousness ile tanışıp ilk Access The Bars seansımı aldığımdan beri bu
düşünce bana uğramıyor. Nedeni için bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim...
Dibe Vurma Anlarında Depresyonla Savaşmak için 3 Araç
Dr. Dain Heer
Bu hafta
Amerika’da İntiharı Önleme Haftası ve The New York Times gazetesi 2016’da
intihar oranının son 30 yıldaki en yüksek seviyeye ulaştığını yayınladı.
Birilerinin hayatına son vermeyi seçtiği ile ilgili üzücü haberler duymak için
çok uzağa gitmenize gerek yok.
İntiharı çok iyi
bilirim. 16 yıl önce kendi intiharımı planlamıştım. Depresyon ve çaresizliği
biliyordum ve buna son vermek istiyordum. Bir sürü modalite ve bir sürü proses
denedim ve hiçbiri işe yaramadı. Vardığım sonuç mu? Bende bir sorun olmalı!
Eğer depresyon,
üzüntü ve intihar düşüncesi size yabancı değilse lütfen bilin ki umut var. Her
zaman umut var. Bugün hayatım bir macera. Her sabah bir neşe ve olasılık
hissiyle uyanıyorum ve hayatta olmanın hediyesi için şükrediyorum. 16 yıl önce,
bunun mümkün olabileceğini bile bilmiyordum.
İşte her şeyin
başlangıcı:
Her gün artan
yoğun üzüntülerden, yatakta yatıp kız arkadaşım işe gittikten sonra ağlamaktan,
son çıkan en moda kendine yardım metodunu denemekten yorgun düşmüştüm. Sonunda
ellerimi kaldırdım ve “Evren, 6 ayın var ya da buradan gidiyorum. Kendimi
öldüreceğim.” dedim. Ve samimiydim. Mücadele sona ermeliydi.
1 hafta sonra
gazete okurken gözüme küçük bir ilan çarptı; “Access. Hayatın tümü bana
kolaylık, neşe ve ihtişamla gelir. Shannon’ı arayın.”. Gazeteyi yere
fırlatırken “Pollyanna gazeteye ilan vermiş. Kolaylık, neşe ve ihtişammış? Daha
çok acılı, ızdıraplı ve kanlı!”.
Ertesi hafta
tekrar ilanı gördüm. Bu sefer aradım. Telefonu Shannon açtı ve o gün benim için
yepyeni bir gerçekliğin başlangıcı oldu. Shannon’la ilk seansımda her şeyi
tamamen değiştirmek için kullandığım Access Consciousness® araçlarını
keşfettim.
Eğer hayatınıza
son vermeyi düşündüyseniz ya da şu anda düşünüyorsanız, eğer artık devam
edemeyeceğinizi düşünecek kadar depresyondan bunaldıysanız, lütfen bilin ki her
şey çok farklı olabilir. Kolaylık ve neşe dolu bir yaşam SİZİN İÇİN mümkün!
Umutsuzluğu
bırakmak ve mutluluğu inşa etmenize yardım edecek üç araç:
1. Sizde bir sorun
olduğunu düşünmeyi ve/veya kendinizi düzeltmeye çalışmayı bırakın.
Depresif
hissettiğinizde, ne kadar denerseniz deneyin o mutluluk hissini bulamayacak
gibi olduğunuzda, çoğunlukla sizde bir sorun olduğuna karar verirsiniz ve
çaresizce bunu düzeltmenin yollarını aramaya başlarsınız. Ya sizde hiçbir sorun
yoksa? Ya düzeltilmeye ihtiyacınız yoksa?
Kendimizi
yargılamak için çok fazla zaman harcarız ve hem bedenimiz hem biz yanlış ve
hatalı olduğumuza inanmaya çok alışmışızdır. Bunu bırakmaya gönüllü olur
musunuz? Karar verdiğiniz kadar berbat durumda olmadığınız ihtimalini
değerlendirmeye gönüllü olur musunuz? Her gün şu soruyu sormayı deneyin; “Henüz
anlamadığım, benimle ilgili doğru olan şey nedir?”.
Merak ediyorum da
eğer sürekli kendinizi yargılamasaydınız kendinizi ne kadar hafif
hissederdiniz?
2. Anlayın ki konu
doğru cevabı almak değil.
Ne kadar zamandır
doğru cevap arayışındasınız? Ne kadar zamandır her şeyi düzeltecek ve
değiştirecek ve tamam yapacak şeyin peşindesiniz?
Çok uzun zaman
doğru cevabı aradım. Eğer doğru cevabı bulabilseydim belki de mutlu
olabileceğimi düşündüm. Belki hayatım işlemeye başlayacaktı. Bundan
vazgeçtiğimde her şey değişti; konu soruydu, cevap değil.
Sorular, bütün
olasılıklara kapı açar. Sorular sizi hayatla, başkalarıyla ve kendinizle ilgili
aldığınız tüm kararların ötesine götürür.
Sorulabilecek en
muhteşem iki soru; “Bundan başka neler mümkün?” ve “ Bundan daha iyi nasıl
olur?”. Her ne olursa olsun. Bu soruları sorun! Depresyonun ötesine gidebilmek
için olasılığı açın. Hayatın neşeli bir kutlama olabileceği olasılığı açın.
3. Zihinsel
gevezeliğinizi temizleyin.
Zihinsel
gevezeliğiniz hiç durmadan devam mı ediyor? Hiç zihninizin kapatma düğmesini
bulmayı ve düşüncelerinizi durdurmayı denediniz mi? İmkansız gibi mi görünüyor?
Bir yolu var! Konu şu; duygu, düşünce ve hislerinizin % 98’i size ait değil.
Onları etrafınızdaki herkesten alırsınız.
16 yıl önce, her
üzgün, depresif, kızgın hissettiğimde “Bu kime ait?” diye sormaya başladım. Bu
soruyu sorduğum zamanların % 98’inde hayatımda bir hafifleme olduğunu fark
ettim. Neden mi? Çünkü hiçbiri bana ait değildi! Duygu, düşünce ve hisleri
etrafımdakilerden alıyordum. Daha önce kimse size söylememiş olabilir ama
bizler etrafımızdakilerden alan büyük birer psişik radyo alıcıları gibiyiz.
Bu tek soru, “Bu
kime ait?” sorusu, kelimenin tam anlamıyla hayatımı kurtardı. Gerçek hikaye.
Eğer depresyonla mücadele ediyorsanız, önümüzdeki 3 gün boyunca, ne zaman bir
duygu, düşünce veya his gelirse “Bu kime ait?” sorusunu sorun. Eğer hafiflemiş
hissederseniz o duygu, düşünce ve hisler kesinlikle size ait değil demektir.
Bunu fark ettiğinizde, zaten ilk başta size ait olmayan şeyleri düzeltmeye
çalışmanıza gerek kalmayacak.
Bir hediye
olduğunuz düşüncesini değerlendirmeye gönüllü olur musunuz? Bu dünyaya bir
katkı olduğunuzu görmeye gönüllü olur musunuz? Nerede olursanız olun, nasıl
hissederseniz hissedin, neşe mümkün. Macera mümkün. Soru sormaya devam edin.
Her zaman ve her durumda; “Bundan daha iyi nasıl olur?” ve “Bundan başka neler
mümkün?”. Bu iki soru sizin için yepyeni bir gerçekliğin başlangıcı... Yaşamayı
seveceğiniz bir gerçeklik.
Yazının orijinalini okumak için burayı tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder